Afet Eğitimi Hazırlık Günü (12 Kasım)

Afet Eğitimi Hazırlık Günü (12 Kasım)

10.11.2023 153

Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği Ek-8 tablosunda yer alan "Afet Eğitimi Hazırlık Günüı " okullarda, 12 Kasım tarihinde  kutlanır.

Okulumuzda da "03/09/2018 Tarihli Öğretmenler Kurulu" kararı ve "Eğitim Kurumu Sosyal Etkinlikler Yıllık Çalışma Planı" (Ek-7/A) gereği okul düzeyinde Afete Hazırlık Kulübü koordinesinde hazırlanan program çerçevesinde kutlanacaktır.

Sivil Savunma Kulübümüz tarafından aşağıdaki çerçevede bilgilendirme çalışmaları yapılmıştır.

 

Eğitim, uygarlıkların vazgeçilmez gereksinimidir. Eğitimin amacı, insan ve toplum yaşamını kolaylaştırmak, güzelleştirmek, zenginleştirmek, iyileştirmek, kişiyi ve toplumu mutlu kılmaktır. Eğitimde atılan her bir adim, toplumun duyarlılık bilincini, yaratıcılığını, akilci düşünme gücünü, doğal yeteneklerini ve becerilerini geliştirmek için gereken gücü artırmaktadır.

 

Deprem, sel baskını, heyelan, çığ, yangın, tsunami gibi olaylar doğal afetlerdir. Zaman zaman doğal afetlerle karşılaşabiliriz. Doğal afetler can ve mal kaybına yol açar. Bu afetlerden en az zararla kurtulmak için yeterince bilgilenmeliyiz. Yapılması gerekenleri öğrenip, gereken önlemleri almalıyız. Ancak bu şekilde doğal afetlerin zararlarından kurtulabiliriz.

 

Doğal afetlerin etkisini azaltmak, kayıpları en aza indirmek, toplumun her ferdinin ve her kesimin kuşkusuz iyi bir eğitim alması (bilgi yelpazesi.net) ile mümkün olacaktır. Bu uğurda halkın bilinçlendirilmesi, eğitimin tüm öğelerinin seferber edilmesiyle gerekmektedir.

 

"Avrupa Atlantik Afet Müdahale Merkezi Yönergesi" ekinde ise afet türleri aşağıdaki şekilde tasnif edilmiştir.

 

a. Doğal Afetler:

 

Bu kapsamda deprem, dev dalgalar, volkanik patlamalar, toprak kaymaları, tropikal siklonlar, sel, kuraklık, çevre kirlenmesi, ormanların yok edilmesi, çölleşme, veba salgını gibi afetler bulunmaktadır.

  

b. Teknolojik Afetler:

 

Nükleer santral kazaları, kimyasal ve endüstriyel kazalar, uçak kazaları, demiryolu afetleri, gemi kazaları, terörizm ile ilgili eylemler bu sınıf içinde yer almaktadır.

 

Teknolojik afetler kendi başına tetiklenebileceği gibi tabii bir afet tarafından da tetiklenebilir.

 

Büyük oranda doğal afetlere maruz kalan ülkemizde, doğal afetlere ilişkin sorumluluk kanunen İçişleri Bakanlığı ile Bayındırlık ve Iskan Bakanlığı'na aittir.


 

 

Afet Yönetimi;

 

1- Afet Öncesi

2- Afet Esnası

3- Afet Sonrası, safhalarından oluşmalıdır.

 

a. Afet Öncesi:

 

Afet öncesi dönemde afet yönetimi, genel olarak, afet zararlarını en aza indirebilmek amacıyla gerekli önlemleri almayı, mümkün olan hallerde önlemeyi, mümkün olmayan durumlarda ise acil kurtarma ve yardım çalışmalarının etkin bir biçimde yapılmasını sağlamayı, afet zararlarının azaltılması çalışmalarını kalkınmanın her aşamasına yaymayı ve insanları bu konularda eğitmeyi amaçlamaktadır.

 

b. Afet Esnasında:

 

Afet yönetiminin afet sırasındaki amaçları, mümkün olan en fazla sayıdaki insanı kurtarmak, afetlerin doğurabileceği ek tehlike ve risklerden insan canını ve malını korumak; afetten etkilenen toplulukların hayati gereksinimlerini en kısa (bilgi yelpazesi.net) zamanda karşılamak ve hayatın normale dönmesini sağlamaktır. Bu amaçların gerçekleşmesi, afet öncesi yapılan plan ve hazırlık çalışmalarının, kurulacak teşkilatın afet anında etkin bir biçimde harekete geçirilmesiyle mümkün olabilmektedir.

 

c. Afet Sonrası: Afet sonrası dönemde afet yönetiminin amacı, afetin doğurabileceği ekonomik ve sosyal kayıpların en düşük düzeyde kalmasını veya etkilerin en kısa sürede düzeltilmesini ve afetten etkilenen topluluklar için emniyetli ve gelişmiş yeni bir yaşam çevresi oluşturulmasını sağlamaktır.


 ARAMA KURTARMA EKİPLERİ, ÖZELLİKLERİ, GÖREVLERİ

 

- Acil durumlarda hayat kurtarmaya gönüllü halk, sıkça destek vermektedir. Ancak eğitilip koordinasyon içine girmemiş kişiler kendi hayatlarını ve kurtarmaya çalıştıkları hayatları tehlikeye atabilirler.

 

- Yardım etmek isteyenler acil durum ekiplerinin gelmesini beklemeli ve onların verecekleri talimatlara uymalıdırlar.

Bu konu hakkında daha detaylı bir çalışma yapmak isteyen kişiler daha fazla bilgiyi Belediye, Sivil Savunma, hastaneler ve İtfaiyede aramalıdır.

 

- Eğitim ayrıca, acil durum gereksinimlerine resmi kuruluşların yanı sıra destek veren özel ve gönüllü kuruluşlardan da sağlanabilir.

 

- Kurtarma faaliyetinde bulunuyorsanız kendi güvenliğiniz, ilk düşüneceğiniz şey olmalıdır.

 

- Kurtarma bölgelerinde kırık camlar, yıkılmış elektrik direkleri, sızan gaz, patlamış su ve lağım boruları, bağlantıları zarar görmüş merdivenler, güçsüz ve dağılmış zeminler her zaman rastlanabilecek tehlikelerdir. Sağlam görünen yapılar (bilgi yelpazesi.net) da gerçekte öyle olmayabilir.

 

- Kurtarma çağrınıza cevap verecek yardım ekiplerini beklerken kendinizi güvenceye alacak bir bölgede kalın.

 

- Yardım yetkilileri, acil durum bölgelerinde çalışma şartlarına alışkın ve bilgili olduklarından (patlama, göçük) meydana geldiğinde enkaz altında kalabilecek kişilere ulaşmak onlar için daha kolaydır.

 

- Afet ile mücadele ve kurtarması doğası itibariyle çok riskli bir faaliyettir.

 

- Deprem, kasırga, sel veya patlama gibi doğal ve teknolojik felaketlere karşı binaların güçsüz ve savunmasız kalması ve olabilecek hasarın büyüklüğü, felaketin şiddetine ve binanın yapısı ile zemin şartlarına bağlıdır.

 

- Kurtarma görevlileri, diğer yetkililer ve organize olmuş gönüllülerle birlikte deprem konusunda bilgili olmayan insanların enkazda dolaşmalarını da engellemelidirler. Aksi halde, başka çöküntülere ve kazazedelerin enkaz altında sıkışmalarına neden olabilirler.


 

 

DEPREMİN ZARALARINDAN KORUNMA YOLLARI, YÖNTEMLERİ

 

Yer kabuğunun derinliklerinde zaman zaman kırılmalar ve kaymalar olur. Bunun sonucunda yeryüzü sarsılır. Deprem meydana gelir. Sismograf denilen araçla depremin şiddeti ve nerede olduğu ölçülür.

 

Depremin ne zaman olacağını önceden bilememekteyiz. Onun için depreme hazırlıklı olmalı, deprem öncesinde, deprem sırasında ve sonrasında neler yapmamız gerektiğini iyi bilmeliyiz.

 

- Depremden önce oturduğumuz binaları iyice kontrol ettirmeliyiz.

 

- Bina içindeki eşyalar sarsıntı sırasında düşmeyecek şekilde duvara sabitlemeliyiz.

 

- Deprem sırasında sığınabileceğimiz güvenli yerleri belirlemeliyiz. İçinde yiyecek, su, ilk yardım malzemeleri, fener, düdük gibi malzemelerin olduğu bir deprem çantası hazırlamalıyız.

 

- Deprem sırasında paniğe kapılmadan, önceden belirlediğimiz yerlere sığınmalıyız.

 

- Ellerimizle başımızı korumalı, dizlerimizi karnımıza doğru çekerek küçük bir alana sığabilmeliyiz.

 

- Balkonlardan, pencerelerden (bilgi yelpazesi.net) ve yanan sobalardan uzak durmalıyız.

 

- Asansörleri kullanmamalı, kibrit, çakmak gibi şeyleri ateşlememeliyiz.

 

- Eğer deprem sırasında dışarıdaysak açık alanlara gitmeli, binalardan ve direklerden uzak durmalıyız.

 

- Sarsıntı sona erdiğinde güvenli bir çıkış bularak binayı panik yapmadan terk etmeliyiz. Kırılan camlardan zarar görmemek için çıplak ayakla, koşmamalıyız.

 

- Deprem çantasını yanımıza almalıyız.

 

- Yıkıntıların arasında dolaşmamalı, görevlilerin uyarılarına dikkat etmeliyiz.

 

- Eğer yardım malzemesi dağıtılıyorsa ihtiyacımız kadar almalıyız.


 

DEPREMLER, ÖNCESİ, DEPREM ANI VE SONRASI ALINACAK TEDBİRLER

 

Deprem, yer kabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi ya da yanardağların püskürme durumuna geçmesi nedeniyle oluşan sarsıntılardır. Depremin olacağını önceden tespit eden cihazlar veya yöntemler henüz bulunamamıştır. Bu nedenle, depremle içi içe yaşayan ülkeler depremin yaratacağı olumsuz etkilere karşı hazırlıklı olmak zorundadır. Ülkemiz topraklarının %92´sinin deprem riski taşıdığı, nüfusumuzun da %95´inin bu bölgeler üzerinde yaşadığı bilinmektedir.

 

Deprem Öncesi Alınacak Önlemler

 

Bina İçi Alınacak Tedbirler:

 

1) Yerleşim bölgelerini titizlikle belirlemeliyiz. Evimizi gevşek toprağa sahip meyilli yerlere yapmamalıyız.

 

2) Yapıları deprem etkilerine karşı dayanıklı yapmalıyız

 

3) Çok kar yağan ve çığ gelen yamaçlarda bina yapılmamalıdır.

 

4) Mevcut binaların dayanıklılıklarını arttırmalıyız.

 

5) Sigorta sistemine dahil olmalıyız. v.b.

 

 Bina Dışında Alınabilecek Tedbirler

 

1- Enerji hatlarından, diğer binalardan ve duvar diplerinden uzaklaşmalıyız. Açık arazide çömelerek etraftan gelen tehlikelere karşı hazırlıklı olmalıyız.

 

2- Deniz kıyısından uzaklaşmalıyız.

 

3- Toprak kayması, taş veya kaya düşebilecek yamaç altlarında bulunmamalıyız. Böyle bir ortamda isek en seri şekilde güvenli bir ortama geçmeliyiz.

 

4- Binalardan düşebilecek baca, cam kırıkları ve sıvalara karşı tedbirli olmalıyız.

 

 Depremden Sonra Alınacak Önlemler

 

1- Kesinlikle panik yapmamalıyız.

 

2- Sarsıntı kesilince önceden hazırladığımız afet çantası ile acil ihtiyaç duyulacak diğer malzemeleri (giysi, battaniye, su ve gıda gibi) (bilgi yelpazesi.net) yanımıza alarak derhal bulunduğumuz yeri önceden belirlediğimiz yollardan terk etmeli ve toplanma yerine gitmeliyiz.

 

3- Yıkılan binalarda yardıma ihtiyacı olanlara kurtarma, İlk yardım ve enkaz kaldırma çalışmalarında yardımcı olmalıyız.

 

4- İkinci sarsıntı ihtimaline karşı tedbirli olmalıyız.

 

5- Telefon hatlarını meşgul etmemeliyiz.

 

6- Yollarda hasta ve yaralı nakli yapılacağı için trafiği engellememeliyiz.

 

7- Deprem hakkında söylenti ve dedikodulara inanmamalıyız.

 

 

8- Aile içinde birbirimizle dayanışma halinde olmalıyız. Özellikle çocukları olayın etkisinden uzaklaştırmalıyız.